8 Eylül 2015 Salı

Kürşat Başar - Başucumda Müzik



Hepinize merhaba! :)

Katilli cinayetli, gerilimli, heyecan dozajı yüksek kitap tutkuma biraz ara verip aşk kitabı okuyayım diye heves ederek başladığım ve biraz zorlanarak bitirdiğim bir kitap ile sizlerleyim: "Başucumda Müzik"

Yazarımız bir erkek fakat kitabımızın kahramanı bir kadın. Başka bir cinsiyete bürünüp hikayeyi o kişinin gözünden anlatmak oldukça zor bence. Zira erkeklerin kadınları anlayamadığı düşüncesi vardır hep :) Fakat Kürşat Başar bu konuda başarılı olmuş diyebilirim. Bir kadının ruhunun derinlerinde yaşadığı girdapları, sevgiyi, tutkuyu, ikilemleri oldukça başarılı şekilde anlatmış.

"Eğer, hayatımızın bir an’ına gidip orada sonsuza dek kalacaksınız deseler yalnızca iki şeyden birini seçmek isterdim. Biri, o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken.. Öteki, bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün.. Herkes âşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu. Ama aslında bu kadar basitti işte: Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan âşıksın."

Baş karakterimiz deli dolu, ele avuca sığmayan biri. Henüz küçük bir çocukken sokakta bisiklet sürdüğü bir sırada abisine ve onun arkadaşına denk geliyor. Abisi onu, o zamanlarda kadınların gözdesi olan Fuat ile tanıştırıyor. Eve gittiğinde çocukça bir merakla Fuat'ı düşünüyor, kaderin onları ileride bir araya getireceğini bilmeden... Ve aradan yıllar geçiyor. Kızımız büyüyor; görücü gelecek yaşa geliyor. Kendisine görücü gelen hariciyeci Turgut ile evlenmeye karar verip Amerika'ya yerleşiyor. Bir balo gecesinde Fuat ile tanışıyor, çocukken karşılaştığı o adamla. O gece, o balo salonunda yasak aşklarının temeli atılıyor. Bir oyun olarak gördüğü ve ipleri elinde bulundurduğunu sandığı bu ilişki bir süre sonra çığrından çıkıyor ve olaylar gelişiyor.

Konu hakkında söyleyebileceklerim bu kadar. Sanırım yazdığım en kötü konu anlatımı bu oldu ama idare edin lütfen :)

Yorumlarıma gelecek olursak kitapla ilgili ilk söyleyebileceğim şey, derinliği fazla olan bir kitap olduğu. Hani şu cümlelerinden etkilenip satır altlarını çizeceğiniz kitaplar vardır ya tam da o kitaplardan biri. Etkileyici cümlelerle bezeli bir kitap olsa da ne yazık ki ben de istediğim etkiyi yaratamadı. Yazar sanki denemeleriyle bir olay örgüsünü birleştirip bu kitabı çıkarmış gibi hissettim hep okurken. Çünkü romanda olay örgüsünden çok betimlemeler, düşünsel analizler dikkat çekiyor. Bu da beni zaman zaman kitaptan kopardı açıkçası. Kimi yerlerde de sıkıldığımı itiraf etmeliyim çünkü romanlarda betimlemelerin fazlasından pek hoşlanmıyorum.

Kitabı bitirdikten sonra hakkında biraz araştırma yaptım ve romanın gerçek bir olaydan esinlendiğini öğrendim. Fatin Rüştü Zorlu ve Vesamet Kutlu'nun aşkından izler taşıyormuş bu kitap. Aynı zamanda bir dönem kitabı bu, 1950li yılları anlatıyor.

Benim için orta karar bir kitap oldu. Bazen okuduğum cümlelerden büyük keyif alsam da kitabın gereksiz uzun oluşu, bazı yerlerde aşırı uzun analizler ve betimlemeler olumsuz etki yarattı. Yoğunlaştırılmış aşk romanlarını sevenlerin hoşuna gidecek bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Keyifli okumalar :)

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder