19 Haziran 2015 Cuma

Kass Morgan - The 100



 "The 100" bir süredir gözüme çarpan fakat elimde okunacak bir çok kitap olduğundan almayı ertelediğim bir kitaptı. Geçen gün oldukça indirimli bir halini bulunca daha fazla ertelememeye karar verip aldım. Almakla iyi mi ettim kötü mü ettim bilemedim. Gelin yazının devamında beraber karar verelim:)  Kitabımızın konusu şu şekilde:

"Onlar Yalancı, Onlar Hırsız, Onlar Asi, Onlar Kahraman Onlar İnsanlığın Kaderini Belirleyecek 100 Genç...

Yaşanan nükleer felaket dünyanın sonunu getirmiş, bu büyük felaketten sağ kurtulan insanlar 300 yıl boyunca Dünya’nın yörüngesindeki bir uzay gemisinde varlıklarını sürdürmüştür. Tükenmeye yüz tutan kaynaklarla koloniyi ayakta tutmaya çalışan yöneticiler, nüfusu kontrol altında tutmak için en sert tedbirleri almakta, hafif suçlar için bile idam cezası uygulanmaktadır. Öyle ki çocuk suçlular on sekiz yaşına geldiklerinde idam edilmektedir. Ama ölümlerini bekleyen bu gençlerin artık çok önemli bir görevi vardır. Gözden çıkarılmış genç suçlulardan oluşan 100 kişilik bir ekip, geçen zaman içinde yerleşime hazır hale gelip gelmediğini test etmek için Dünya’ya gönderilecektir. Koloninin geleceği, onların elindedir.

100 ekibi farklılıklarını, geçmiş hesaplaşmalarını bir kenara bırakıp birleşmeli ve bilinmezlerle dolu Dünya’da hayatta kalmaya çalışmalıdır. Ama ihanetler, sırlar, henüz bitmemiş ve yeni başlayan aşklar gün yüzüne çıktıkça bir arada kalmaları gittikçe zorlaşacaktır."

 Kitabımız 4 ana karakterden oluşuyor: Clarke, Glass, Bellamy, Wells. Olaylar genelde bu 4 karakter çevresinde oluşuyor. Kitapta bol bol flashbacklere (geri dönüş) yer verilmiş ve karmaşa olmaması için her karakterin geçmişi kendi bölümünde anlatılmış. Bu benim hoşuma gitti. Çünkü olayları karakterlerin bakış açılarından görme imkanı buluyoruz. Ayrıca karakterlerin dünyaya gönderilmeden önce işledikleri suçları ve geçmişlerini de öğreniyoruz. Bu da olaya bi anda girilmemesi açısından iyi olmuş.

 Gelelim kitabı beğenip beğenmediğime. Açıkçası son sayfaya kadar temponun artması ve olayların gelişmesi umuduyla okudum. Son sayfalarda birazcık olay gelişti ama o da kitabı benim gözümde kurtarmaya yetmedi. Kitabın sakin bir temposu var. Böyle güzel bir konu bu kadar ağır bir tempo ile heba edilmiş açıkçası. Kitabın sonu da ikinci kitabı almamız için havada bırakılmış resmen. 

 Kitap konu olarak güzel, anlatım ve sürükleyicilik olarak orta düzeyde. Okumazsanız bir şey kaybetmezsiniz ama bu tarz ütopik romanlardan hoşlanıyorsanız da şans verebilirsiniz. Kitap daha çok gençlere hitap edecek bir anlatım ve içerikte olsa da kafa dağıtmak için okunabilir. Fakat edebi içerik bekliyorsanız bu kitap sizi tatmin etmeyebilir :) Karar sizin.

Keyifli okumalar.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder