9 Nisan 2015 Perşembe

Linwood Barclay - Vedaya Zaman Yok



Ablam sayesinde keşfedip okuduğum ve beğendiğim bir kitabı yorumlayacağım bugün: Vedaya Zaman Yok.
Aslına bakarsanız kitabın konusu bir hayli ilginç. Arka kapağı şu şekilde:

Arkasında iz bırakmayan bir kayıptı o.
Şimdiye kadar... Evde çıt çıkmıyordu. Ne işe gitmeye hazırlanan annesiyle babasının seslerini duyuyordu, ne de okula geç kalan erkek kardeşinin gürültüsünü. Acaba önceki gece yüzünden onu cezalandırıyorlar mıydı? Ders çalışması gerekirken arkadaşlarıyla dışarı çıkmış, dönüşte de babasıyla tartışmıştı. Herkes neredeydi? Neden ailesi ortadan kaybolmuştu? 
Bu gizemin üzerinden yirmi beş yıl geçse de, Cynthia’nın kafası hala cevaplanmamış sorularla doluydu. Ailesi öldürülmüş müydü? Yoksa kaçırılmış mıydı? Eğer hayattalarsa onu neden terk etmişlerdi?


Cynthia ergenlik döneminde bir genç kızdır. Bir gece babasının onaylamadığı erkek arkadaşıyla gizlice buluşmuş ve babasına yakalanmıştır. Eve döndüklerinde Cynthia ailesi ile tartışıp odasına çekilir ve alkolün etkisiyle sızar. Sabah uyandığında ev çok sessizdir, başta bunu garipsemez. Fakat evde sabah kahvaltı yapıldığına dair bir iz bulamayınca ve anne babasının arabasının olmadığını görünce Cynthia telaşlanır. Ailesi gerilerinde hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolmuştur.

Aradan 25 yıl geçer. Cynthia, Terry adında bir lise öğretmeni ile evlenmiştir ve 8 yaşında bir kızları vardır. Ailesini kaybetmenin getirmiş olduğu travmayı geçen zamana rağmen atlatamamıştır. Kayıp insanları bulma alanında meşhur olmuş bir programa katılır. Programla beraber geçmişin hayaletleri uyanır ve Cynthia için çözülmesi gereken bir bulmaca ortaya çıkar.

Öncelikle herhangi bir Jodi Picoult kitabı okuduysanız bu kitabı onun kitaplarına benzetebilirsiniz. Açıkçası bana benzer bir tat verdi :) Kitap akıcı ve fazlasıyla merak uyandırıcı. Sürekli Cynthia'nın ailesine nolduğuyla ilgili düşünüyorsunuz ve bir süre sonra meraktan elinizden bırakamayacak hale geliyorsunuz.  Üslup olarak sade. Okuması kolay bir kitap. 
Kitapta bir diğer dikkatimi çeken ve hoşuma giden şey ise olayların Cynthia'nın kocası Terry'nin bakış açısıyla anlatılması. Bu arada Terry'e hayran kaldığımı belirtmeden geçemeyeceğim. Adam sabır taşı resmen, zaman zaman Cynthia'ya sinir olmadım değil. Fakat ben mi çok düşündüğüm için çabuk çözdüm bilmiyorum ama kitabın yarısında nolduğunu tahmin ettim. Sonunu okuduğumda da tahminimde yanılmadığımı anladım. Dikkatli okuyucular olayı erkenden çözecektir :)

Sonuç olarak okumanızı tavsiye eder miyim? Evet. Konusu klişe değil ve bu da kitabı okumak için başlı başına bir sebep. İçerik olarak psikolojik gerilim ve polisiye diyebiliriz, elbette bir miktar dram da mevcut :) Hep aynı konuları okumaktan sıkıldıysanız, "Vedaya Zaman Yok" kitabına bir şans verin derim.

Keyifli okumalar.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder